Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve beraberindeki heyet ile birlikte, 20-22 Şubat 2009 tarihlerinde Kenya Cumhuriyeti’ne, ardından da 22-23 Şubat 2009 tarihlerinde Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti’ne yapılan resmi ziyarete katılan TASAM Başkanı Süleyman Şensoy, geziyle ilgili izlenimlerini TRT’ye değerlendirdi.
Şensoy TRT’ye yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Gül ve beraberindeki heyetin hem Kenya’da hem de Tanzanya’da çok büyük bir ilgi ve muhabbetle karşılandığını söyledi.
Türkiye’nin uluslar arası alanda artan öneminin Afrika ülkeleri tarafından da gözlemlendiğine dikkat çeken Gül, Kenya ve Tanzanya ile imzalanan anlaşmaların bu öneme işaret ettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül’ün Kenya ve Tanzanya gezisinin hem zamanlama hem de kapsam olarak çok isabetli bir gezi olduğunu belirten Şensoy, TASAM olarak 4 yıldır yaptıkları Afrika kongrelerinin de Türkiye-Afrika ilişkilerine çok olumlu yansımalarını görmekten mutluluk duyduğunu söyledi.
- The African Union that has 53 African member countries is one of the leading actors that shape the future of the continent. What is expected from the summit is that it should form a consistent frame for solving the infrastructure problems that occur in the continent. Infrastructure investments play a big role in the economic growths and commercial integration movements of the countries of the continent. Inadequate infrastructure costs is also an intensifier element.
The Black Continent is in the need of serious investment opportunities in various fields such as electricity, transportation and communication. Since 2000, China’s investments in the continent, a country which has been in an effort to increase the economic relations with Africa, has reached up to 4.5 billion dollars by 2007, while the investment value of the G-8 countries in the continent is around 3.6 billion dollars between the same years.
Most countries of the African continent are still using the infrastructure services that were left as a heritage from the period of colonization. The continent needs 250 billion dollars for its infrastructure investments in the next 10 years. And it is hoped that foreign aids would be increased. States are in the search of alternative ways. Private tax funds are planned to be created for actions to be taken in this area. Initial goals includes putting International Finance markets and regional development banks into the circuit.- The summit, attended by the heads of state or governments, was directly started with a closed session, with no opening ceremony being held. The leaders will be discussing local struggles and the economic development of the “Black Continent” despite the international financial crisis. And they will also be negotiating the idea of the “Union government” which was suggested by the leader of Libya, Muammer Kaddafi.
- Insufficient infrastructure is one of the most important obstacles in the development of African countries. Neglected highways, limited railway systems, lack of commercial harbors, inadequacy of communication and intercommunication networks, lack of sewage and water treatment systems, rareness of energy power plants affect millions of Africans’ lives and people can not benefit from fundamental services such as health, education, justice and communication. Insufficient infrastructure has also been deepening the issue of poverty which the continent has long been dealing with. Most part of the continent’s population, that is reaching up to 900 million, is still living in rural regions. Women and children are still drawing water from water wells for their daily rations by walking for miles and miles.

- The 12th African Union Summit which was held between the 26 January – 3 February 2009 in Addis Ababa, the capital of Ethiopia, aims at debating over the infrastructure needs of Africa. In the announcement of the official website of the African Union, the agenda item of the summit has been declared as the “Infrastructure Developments in Africa”. The decisions to be taken in the summit are concerning Turkey as well, which is announced as the “Strategic Partner” of this year. And a committee from our country took its place in the summit.
Türkiye-Afrika ilişkilerinin stratejik gelişimine katkıda bulunmak amacıyla TASAM Afrika Enstitüsü tarafından Afrika ülkeleri büyükelçileri, Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı başta olmak üzere Türk bürokrasisinin ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla “Afrika Ülkeleri –Türkiye Diplomatik Temsilcileri Ortak Stratejik Vizyon Geliştirme” projesinin uygulaması periyodik toplantılar şeklinde devam etmektedir. Bu çerçevede “2008 Türkiye-Afrika Gündemi” konulu altıncı çalıştay diplomasi muhabirleri derneği işbirliği ve diplomasi muhabirlerinin yoğun ilgisi ile 6 Mart 2008 Perşembe günü Ankara Ambassador Otel’de yapıldı.
TASAM Başkanı Süleyman ŞENSOY’un yönettiği toplantıya Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Dr. Hakan FİDAN, Dışişleri Bakanlığı Afrika ve Doğu Asya İkili Siyasi İşler Genel Müdürü Büyükelçi Süha UMAR, TİKA Başkanı Musa KULAKLIKAYA ve Ankara Afrika Diplomatik Grubu’nu temsilen Etiyopya büyükelçisi konuşmacı olarak katıldılar.
Yetkililerin açıklamalarından çıkan ve Afrika ilişkileri açısından tarihi sayılabilecek bilgiler ana başlıkları ile;
Sürdürülen strateji Dışişleri Bakanlığı Öncülüğünde üç önemli kuruma dayanıyor. Dış Ticaret Müsteşarlığı, TİKA Başkanlığı ve Genel Kurmay Başkanlığı.
Amaç, ticaret hacmini 5 yılda 30 milyar dolara çıkarmak.
Türk büyükelçiliklerinin sayısı da 12’den 31’e yükseltiliyor.
Afrika, artık açlık, kıtlık, kabile savaşları gibi sözcüklerle ya da kara kıta gibi klişe ifadelerle anılmak istemiyor.
Doğal zenginlikleri ve potansiyeli ile dikkat çeken Afrika, artık, başta Çin olmak üzere pek çok ülkenin kıran kırana rekabet ettiği bir kıta...
Afrika açılımına 1998 yılında yön veren Türkiye, 2005’i Afrika yılı ilan etti ve geçen 10 yılda büyük mesafe kat etti.
Türkiye; Çin, Güney Kore, Avrupa Birliği, Latin Amerika ve Japonya’dan sonra Afrika’nın stratejik ortak ilan ettiği sayılı ülkeler arasında yer aldı.
Türkiye-Afrika Birliği İşbirliği Zirvesi, bu yıl 18-21 Ağustos günlerinde İstanbul’da düzenlenecek. Ve o zirvede Türkiye’nin Afrika için bundan sonra yapabileceklerinin eylem planı çizilecek.
Türkiye, Afrika’daki Büyükelçilik sayısını 12’den 31’e çıkarmayı hedefliyor.
Bu yıl açılacak 10 büyükelçilikten 6’sının Ağustos’tan önce hizmete girmesi planlanıyor.
Açılacak TİKA ofisleri ve askeri ataşelikler de bu strateji doğrultusunda planlanacak.
Türkiye’nin, 13 milyar dolar tutarında müteahhitlik hizmetinin bulunduğu Afrika ülkeleri arasında Libya başı çekiyor, Sudan ise atakta...
Ticaret hacminin, gelecek 5 yılda ikiye katlanması ve yaklaşık 13 milyar dolardan 30 milyar dolara çıkarılması hedefleniyor.
Türkiye, askeri ile Afrika’daki barış misyonlarında yer aldığı gibi Afrika’dan gelen uzmanlar ve genç diplomatların eğitimine de katkıda bulunuyor.

Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi öncesinde Türkiye - Afrika Sivil Toplum Kuruluşları Forumu, TASAM (Türk Asya Stratejik Araştırmalar merkezi) tarafından, 14–16 Ağustos 2008 tarihleri arasında İstanbul, Cevahir Kongre Merkezinde gerçekleştirilmişti. Foruma, 45 Afrika ülkesinden 90,Türkiye tarafından 85 Sivil Toplum Kuruluşu, uluslar arası kuruluşlardan çok sayıda gözlemci ve Afrika’nın önde gelen basın kuruluşlarının temsilcileri katılmıştı. Toplantı sonrasında TÜRKİYE- AFRİKA STK FORUMU İSTANBUL DEKLARASYONU yayınlandı. Deklarasyon zirvede katılımcılara dağıtıldı.
Afrika Birliği’nin (AfB) 53 üyesinin tamamının davet edildiği zirveye, 6’sı devlet başkanı düzeyinde 50 civarında ülkenin katılması bekleniyor.
Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesinin sonunda iki belgenin yayımlanması öngörülürken, yüksek düzeyli memurlar buna yönelik çalışmalarını sürdürüyor.

Diplomatik kaynaklara göre, İstanbul deklarasyonunda Türkiye ile Afrika ülkeleri arasında tarım, sulama, sağlık, eğitim, basın-yayın ve alt yapı yatırımları gibi alanlarda ortak projelerin geliştirilmesi ve sürdürülebilir işbirliğine yönelik hedefler yer alacak.

Kaynaklar, Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliği konusunda katılımcı Afrika ülkelerinden tatminkar destek aldığını ifade ettiler.
Bu arada, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün zirve çerçevesinde çok sayıda ikili görüşmelerde bulunarak, katılımcı heyet başkanlarının tamamıyla görüşeceği de belirtiliyor.
Tüzmen’den 50 milyar dolarlık hedef
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, 2003’de 5,4 milyar dolar olan Türkiye-Afrika ülkeleri ticaret hacminin, geçen yılın sonunda yüzde 140 oranında artış göstererek 13 milyar dolara yükseldiğini, 2012 yılına kadar ticaret hacminin 50 milyar dolar olacağına inandığını belirtti.
Tüzmen, "Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi" kapsamında Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından düzenlenen "Türkiye-Afrika İş Forumu"nun açılışında yaptığı konuşmada, Afrika Birliğinin Türkiye’yi birliğin stratejik ortaklarından biri olarak sunmasını ve AB, Çin ve Japonya ile yapılan zirvelerden birinin Türkiye’de düzenlenecek olmasını önemsediklerini ifade etti.
En az gelişmiş veya gelişme yolundaki ülkelerde üretilen mallara daha fazla pazara giriş olanağı sağlayacak düzenlemelerin yapılması beklenen Dünya Ticaret Örgütü Doha Kalkınma Gündemi müzakerelerinin korumacı politikalar nedeniyle başarısızlıkla sonuçlandığını ifade eden Tüzmen,"Sanayileşmiş ülkeler uzun vadede tüm dünyayı olumsuz etkileyecek bu tutumdan vazgeçmeli ve tarım ürünleri ticaretini uzun vadeli bir perspektif çerçevesinde daha adaletli ve paylaşımcı yaklaşımla desteklemelidirler" dedi.
Tüzmen, Afrika’nın tarımsal üretim devrimi için ihtiyaç duyduğu teknoloji transferi ve yatırımlar için gerekli uzun vadeli finansman imkanlarının, gelişmiş ülkeler ve uluslararası kuruluşlar tarafından sağlanması gerektiğini kaydetti.
2000 yılında uygulamaya konulan "Komşu ve Çevre Ülkelerle Ticareti Geliştirme Stratejisi"ne ek olarak 2003 yılının başından itibaren Afrika stratejisinin uygulanmaya başladığını hatırlatan Tüzmen, "2003 yılında 5,4 milyar dolar olan Türkiye-Afrika ülkeleri ticaret hacmi, 2007 yılı sonunda yüzde 140 oranında bir artış göstererek 13 milyar dolara yükselmiştir. Bu yılın ilk yarısında elde ettiğimiz yüzde 55 oranında artış, yıl sonunda ticaret hacmimizin 19 milyar dolara ulaşacağına işaret etmektedir. 2012 yılına kadar ticaret hacminin 50 milyar dolar olacağına inanıyorum" dedi.
Afrika Birliği’nin (AfB) 53 üyesinin tamamının davet edildiği zirveye, 6’sı devlet başkanı düzeyinde 50 civarında ülkenin katılacağı belirtiliyor.
İstanbul Çırağan Sarayı’nda "Ortak Bir Gelecek İçin Dayanışma ve İşbirliği" sloganıyla düzenlenecek zirveye Burkina Faso, Cibuti, Ekvador Ginesi, Komorlar, Mali ve Sudan’ın devlet başkanı düzeyinde, diğer ülkelerinse devlet başkanı yardımcısı, başbakan ya da dışişleri bakanı düzeyinde katılmaları öngörülüyor.
Zirveye 20 kadar uluslararası kuruluşun temsilcisinin de katılacağı öğrenilirken, Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Jean Ping’in yanı sıra BM Genel Sekreterinin Afrika özel danışmanı ile Afrika Kalkınma Bankası’nın özel danışmanı ve Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa’nın da zirvede hazır bulunması bekleniyor.
Bununla birlikte diplomatik kaynaklar, zirveye katılacak ülkelerin sayısının son dakikaya kadar değişebileceğini ifade ediyorlar.
Ekonomik ilişkiler ele alındı
Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi kapsamında düzenlenen Türkiye-Afrika İş Forumunda, "Afrika ve Türkiye Ekonomik İlişkileri" ele alındı.
ABD ve AB’nin yanı sıra ham madde ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik olarak başta Çin ve Hindistan olmak üzere, Asya ülkelerinin de Afrika’ya yönelmiş olduğunu ifade eden Yırcalı, kıtanın gelişmiş ülkelerin yanı sıra gelişmekte olan ülkelerin de ilgi odağı haline geldiğini vurguladı.
Yırcalı, kıtanın ekonomik açıdan iyi bir yıl olmayan 2007 yılında bile yüzde 5,8’lik büyüme gösterdiğine dikkat çekti. Türkiye’de son yıllarda Afrika’ya yönelik olarak önemli açılımlar gerçekleştirildiğini de dile getiren Yırcalı, bu açılımlarla birlikte Afrika’nın ekonomik ve siyasi gündemde önemli yer tuttuğunu kaydetti.
Rona Yırcalı, "Türkiye’nin Afrika’ya ihracatı son 10 yılda yüzde 416 artış göstermiştir. 2008 yılının ilk altı ayında da, 4,6 milyar dolarlık ihracat gerçekleşmiş durumda" dedi.
Başta altyapı olmak üzere pek çok alanda projelerin bulunduğu Afrika’nın, Türk müteahhitler açısından önemli fırsatlar sunduğunu söyleyen Yırcalı, "Afrika’da Türk müteahhitler tarafından üstlenilen projelerin miktarı 15,6 milyar dolara ulaşmıştır. Sadece 2007 yılında ise 5,9 milyar dolarlık proje üstlenilmiş durumdadır." dedi.
Yırcalı, Türkiye’nin Afrika ile ekonomik ilişkilerinin geliştirilmesinin önünde mal ve hizmet ulaştırılmasında yaşanan sıkıntılar, kıta hakkındaki bilgilerin azlığı gibi sorunlar bulunduğunu belirterek, DEİK’in 80 iş konseyinden 8’inin Afrika ülkeleriyle olduğunu, Nijerya ile kurulacak iş konseyinin ardından bu rakamın 9’a çıkacağını aktardı.
Türk Eximbank Genel Müdür Yardımcısı Alev Alkan da, "2007 yılında bankamız Afrika’ya yönelik 250 milyon dolar civarında kısa vadeli ihracat kredisi vermiştir. Bu yılın ilk altı ayında bu rakam 130 milyon dolar civarındadır. Ayrıca Afrika’ya ihracat yapan firmalar için 2007 yılında 140 milyon dolar kredi sağlanmış, bu rakam ilk altı ayda 80 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir" dedi.
İstanbul’da yarın yapılacak Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi öncesinde, Four Seasons Oteli’nde Dışişleri Bakanları toplantısı düzenlendi. Babacan, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, zirvenin sonunda ortaya konulacak "İstanbul Deklarasyonu" ve "Türkiye-Afrika Ortaklığı Çerçeve Belgesi" taslaklarının hazır olduğunu ve üzerinde mutabakata varıldığını belirtti.
Bakan Babacan, belgelerin yarınki zirvede devlet ve hükümet başkanlarının onayına sunulacağını kaydetti. Zirvenin ve atılan adımların, Türkiye ve Afrika’nın geleceği için sağlam ve sürdürülebilir ortaklık, aynı zamanda dayanışma tesisi sürecine yeni bir ruh katacağını, Türkiye-Afrika ilişkilerinde yeni bir dönemi başlatacağını ifade eden Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Öteden beri çok boyutlu bir dış politika yürüten Türkiye, Afrika ülkeleriyle mevcut ilişkilerini daha da iyileştirmek amacıyla 1998 yılında Afrika’ya açılım eylem planını benimsemiş ve 10 yıldır Afrika kıtası ve Afrika ülkeleri ile ilişkilerini bu plan çerçevesinde yürütmeye ve geliştirmeye gayret etmiştir. Siyasi ekonomik ve kültürel ilişkilerimizi geliştirmeyi hedefleyen bu eylem planı çerçevesinde ikili ilişkilerimizin yasal altyapısının oluşturulmasına öncelik verilmiş, karşılıklı heyet ziyaretleri teşvik edilmiş, ilgili kuruluşlarımızın Afrika’ya yönelik faaliyetleri özendirilmiş ve nihayetinde 2005 yılı hükümetimiz tarafından ’Afrika Yılı’ ilan edilerek kıta ile ilişkilerimize yeni bir hız ve içerik kazandırılmıştır."
Dışişleri Bakanı Babacan, Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi’ni düzenlemekteki esas amacın, Türkiye’nin, Afrika’ya açılım eylem planının uygulanmaya başlamasının 10. yılında Afrika ülkeleri ve Afrika Birliği ile ilişkileri değerlendirmek, Afrikalı ortaklarla birlikte ortak bir eylem planı geliştirmek olduğunu söyledi.
Bu çerçevede birincisi gerçekleştirilen Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi’nin Türkiye-Afrika ilişkilerini sürdürülebilir bir işbirliği yapısına kavuşturacağına inandığını vurgulayan Babacan, "Zirveye hemen hemen tüm Afrika ülkelerinin katılımı da sanırım aynı inanç ve düşüncelerin, dost ve kardeş Afrika ülkelerince de paylaşıldığını en güzel şekilde ortaya koymaktadır" dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi için İstanbul’da bulunan çeşitli ülkelerin heyet başkanlarını ayrı ayrı kabul etti.
Çırağan Sarayı Sultan Süiti’ndeki kabullerde, Cumhurbaşkanı Gül, Somali Dışişleri Bakanı Ali Ahmed Jama, Zambia Yerel Hükümet ve İskan Bakanı Sylvia T. Masebo, Gine Bisau Dışişleri Bakanı Maria da Canceicao Nobre Cabral, Nijerya Dışişleri Bakanı Ojo Maduekwe, Benin Dışişleri Bakanı Issifau Kogui N’Douro, Sierra Leone Cumhurbaşkanı Yardımcısı Samuel Sam-Sumana, Kongo Devlet Bakanı Pierre Moussa, Zimbabve Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Boniface Chidyousiku, Çad Dışişleri Bakanı Moussa Faki Mahamat, Angola Dışişleri Bakanı Jose Pedro de Morais, Gambia Dışişleri Bakanı Omar A. Touray ve Libya Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali Abd Alsalam Al Triki ile ayrı ayrı görüştü.
Kabuller, görüntü alınmasının ardından basına kapalı gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Gül’ün Çırağan Sarayı’nda 21 ülkenin heyet başkanlarıyla yaptığı bugünkü görüşme ve kabulleri yaklaşık 9 saat sürdü.
Zirvenin önemi
İstanbul’de yapılacak Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesinde, Türkiye’nin Afrika ülkeleriyle ilişkilerini daha da geliştirecek ilave yol ve yöntemlerin belirlenmesi planlanıyor.
Türkiye, bu zirveyle Afrika ülkeleriyle her alanda işbirliğine ivme kazandırmayı ve bu işbirliğini sürdürülebilir hale getirmeyi amaçlıyor.
Ankara, 1998 yılında benimsediği Afrika Eylem Planı doğrultusunda bu kıtaya açılımını sürdürürken, bu kıtayla işbirliğini geliştirme arzusu çerçevesinde, ilk kez düzenlenecek zirveyi her 5 yılda tekrarlamayı
planlıyor.
Türkiye-Afrika ilişkileri
Sahra Altı Afrika’sında ilk büyükelçiliğini 1926 yılında Addis Ababa’da açan ve bugün bu kıtada 12 büyükelçiliği bulunan Türkiye, bu sayının yeterli olmadığından hareketle, gelecek yılın sonuna kadar, özellikle Sahra Altı Afrika’sında 15 yeni büyükelçilik açmak için çalışmalarda bulunuyor.
Türkiye-Afrika ilişkileri, siyasi, ekonomik, askeri ve kültürel ilişkilere ivme kazandırmak amacıyla 1998 yılında Afrika Eylem Planının benimsenmesinin ardından yoğunluk kazanırken, Türkiye, 2005 yılını da "Afrika Yılı" ilan etmiş ve Türkiye’den Afrika ülkelerine üst düzey ziyaretler düzenlenmişti.
Türkiye’nin Afrika ülkeleriyle ekonomik ilişkilerinin de güçlendiği gözlenirken, 2005 yılında toplam 9 milyar dolarlık ticaret hacminin, 2007’de 13 milyar dolara yükseldiği, bunun 6 milyar dolarının Sahra Altı Afrika ülkeleriyle olan kısmı oluşturduğu ifade ediliyor.
Türk şirketlerinin Afrika’daki yatırımlarının toplamı da 400 milyon doları geçerken, Türk firmalarının Afrika’da 2007 yılında üstlendiği projelerin toplamı da 5,8 milyar dolar.
Kıtadaki 8 barışı koruma operasyonundan 6’sına fiili katkıda bulunan Türkiye’nin, 2005 yılından bu yana Afrika ülkelerine verdiği insani yardımların değeri 12 milyon doları geçti. Önümüzdeki dönemde de Türkiye, Afrika’daki kalkınma projelerine 50 milyon dolarlık ek ödenek verecek.
THY de 2005 yılından itibaren Afrika ülkelerine olan uçuşlarını artırırken, aynı yıl Afrika’daki ilk ofisini Addis Ababa’da açan TİKA, 2006 yılında Hartum, 2007’de de Dakar’da yeni ofislerini hizmete soktu.
Türkiye ayrıca, Afrika ülkelerinden öğrencilerin büyük çoğunluğuna yüksek öğrenim bursları sağlarken, 2007-2008 eğitim öğretim döneminde Afrika ülkelerinden öğrencilere 300’ün üzerinde burs tahsis edildi.
Diplomatik kaynaklar, Afrika ülkelerinin de Türkiye’nin kıtada daha etkin roller üstlenmesini arzu ettiğine işaret ederken, Türkiye’nin AfB tarafından stratejik ülke ilan edilen az sayıda ülkeden biri olduğuna dikkat çekiyor. Afrika Birliği, bugüne kadar sadece Çin, Japonya, Hindistan, Güney Kore, Güney Amerika, AB ve Türkiye’yi stratejik ortak ilan etti.